Sağlıklı Zayıflama ve Beslenme – Metabolic Balance – Lazer Epilasyon (Alexandrite Lazer ve Soprano Diod Ütüleme Buz Lazer) – Bölgesel İncelme (Vellashape-Radyofrekans-Kavitasyon-Carboksiterapi-Mezoterapi)- Antiaging (Botoks-Dolgu-İple Yüz ve Boyun Germe-Işık Dolgusu-Kalıcı Makyaj-Medikal Cilt Bakımı-Kimyasal Peeling-Saç Mezoterapisi-Dermaroller)

Archive for Ağustos, 2014

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

zafer bayramı

Tüm halkımızın 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlar, bu topraklarda hür ve kendi bayrağımız altında yaşamamızı kanları ve canları pahasına sağlayan başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman gazilerimizi ve şehitlerimizi hürmet, minnet ve şükranla anıyoruz.

ÖZEL NUTRA SYSTEM POLİKLİNİĞİ

www.nutrasystem.com.tr

SAÇ DÖKÜLMESİ VE SAÇ MEZOTERAPİSİ

http://www.nutrasystem.com.tr/?title=sac_mezoterapisi&m=Sayfalar&id=209&ek=33&m_id=210

SAÇ MEZOTERAPİSİ NEDİR?

kalıtsal-saç-dökülmesi_zoom

Saç Mezoterapisi saç dökülmesine karşı , saç köklerini büyüme faktörleri,vitamin ve mineral kompleksleri ile canlandırmak için cildin orta tabakasına uygulanan bir tedavi yöntemidir. Saç Mezoterapisi, kıl köklerini besleyen vitaminlerin, antioksidanların ve kan dolaşımını arttırıcı ilaçların 2veya 4mm ,özel bir enjektör vasıtasıyla direkt kıl köklerine verilmesine dayanır.

SAÇ MEZOTERAPİSİ NASIL UYGULANIR?

Mezoterapi dökülmeyi iyileştirmek ve kontrol altına almak için ek bir yöntemdir. Sonuçlar yüz güldürücü ve kalıcıdır. Mezoterapi, yararlı ürünleri doğrudan ilgili dokuların etrafına veren bir tıbbi tekniktir. Ufak dozlar halinde deri içine enjeksiyonlar yapılır. Dermis içine yapılan bu enjeksiyon, hücresel metabolizmayı uyarır ve dokuları canlandırmak için uygun zemin hazırlar.

SAÇ MEZOTERAPİSİ KİMLERE UYGULANIR? SEBEPLERİ NELERDİR?

5 ila 10 seans sonrasında saçlardaki dökülme çok iyi bir şekilde azalmış olur.

Saç Mezoterapisi, hem kadına hem de erkeğe başarıyla uygulanabilmektedir. Mezoterapiden fayda gören saç dökülmeleri; strese bağlı, mevsimsel, metabolik nedenli saç dökülmeleri ve gebelik sonrası ani saç dökülmeleri olarak sıralanabilir. Özellikle kıl kökünde bir küçülmenin gözlendiği ve kılın oluşum ve büyüme evresi olan “anajen evresinde” kısalmanın saptandığı “androjenik alopesilerde (erkek tipi saç dökülmesi)” mezoterapi uygulanması faydalıdır.

SAÇ MEZOTERAPİSİNİN FAYDASI NEDİR?

Hormonal ve genetik saç dökülmelerinde ise bu yöntem destek tedavi olarak tercih edilebilir.

Saç gelişimi için gerekli olan eksiklerin giderilmesiyle daha dolgun, hacimli ve parlak saçlara sahip olunur..

1. Saç dökülmesini durdurmaya yardımcı olur

2. Saç tellerinin hem daha kalın, hem de hacimli, canlı ve uzun ömürlü olmalarını sağlar

3. Dökülmeye eğilimli saçları güçlendirerek dökülme olasılıklarını düşürür

4. Zayıf, cılız tüylerin saç tellerine dönüşümüne yardımcı olur

5. Saçların anagen fazını uzatır

6. Uyku evrelerinde olan saçların anagen faza geçişlerini hızlandırır

7. Saçlı deriyi güçlendirir, daha sağlıklı ve uzun ömürlü saç telleri üretmelerini sağlar.

8. Saçlı derinin beslenmesini artırır. Hasar görmüş bölgenin damarlanmasını arttırarak beslenmesine katkıda bulunur. Daha iyi beslenmiş bu alanlarda daha sağlıklı saç tellerinin oluşumuna yardımcı olur.

9. Saçlı deride ısı artışı sağlar, kanın göllenmesine sebebiyet verir.

Saç Mezoterapisinin koruyucu ve güçlendirici bir tedavi yöntemi olduğunu asla unutmamak gerekir. Mezoterapi mevcutta zaten var olan saç tellerinin daha kalın , canlı, hacimli ve uzun ömürlü olmalarını sağlamaya yarar. Dökülmeyi engeller.

SAÇ MEZOTERAPİSİ NEZAMAN UYGULANIR?

Saç mezoterapisi genellikle saçların geri kazanılması aşamasında etkili olan bir yöntemdir. Saçlar dökülmeye başladığı esnada uygulama yapılır ise saçların tamamen dökülüp kel kalınmasını önleyen etkili bir yöntemdir.

el karışım kılcal damarlar vasıtası ile tüm saçlı 2- Saç kalitesini arttırmak (3- Yeni saç çıkışını aktif hale getirmek

MEZOTERAPİYE DESTEK TEDAVİLER

-Mezoterapi seanslarıyla beraber ek yöntemler destek amaçlı uygulanabilir

-Şampuan, tonik, serum gibi dışardan yapılan uygulamalar ek olarak önerilebilir.

-Özellikle erkeklerdeki androgenetik dökülmede bir ilacın kullanımı gereklidir.

-İlaç tedavileri saç dökülmeleri kısa zaman önce başlamış olanlarda (5 yıl), önden açılması ve tam kelliği bulunmayan erkeklerde daha etkilidir. İlaç tedavisi mutlaka doktor önerisiyle ve resmi makamların onayladığı ilaçlarla yapılmalıdır.

SAÇ MEZOTERAPİSİNDE ETKİ SÜRESİ;

Saç Mezoterapisinin etkisi çoğunlukla 3. Seanstan itibaren görülmeye başlar.Genelde ilk seanstan sonra saçlarda bir miktar dökülme olur.Bu durum olağan bir durum olup kesinlikle tedaviden ümit kesilmemelidir.2.seanstan sonra bu dökülmeler duracak ve daha güçlü saçların çıkması ile neticelenecektir. Kişinin kendi mevcut saçları daha sağlıklı bir görünüme kavuşmuş olur.

Karboksiterapi Uygulaması

http://www.nutrasystem.com.tr/?title=karboksiterapi&m=Sayfalar&id=10&ek=31&m_id=39&phpMyAdmin=3cd7520e232af44c835f32fab1bd848b

Karbondioksid(CO2) toksik (zehirli) bir gaz mıdır?
Plastic surgery patient's abdomen and thigh
Hayır değildir. CO2 gazı renksiz, kokusuz bir gaz olup, yaşayan canlıda en son oluşan metabolik atıklardan biridir.
Vücudumuz istirahat ortamında dakikada yaklaşık 200 ml. CO2 üretmektedir. Bu miktar, fiziksel egzersiz sırasında 10 katına kadar çıkabilmektedir. Dokularda ürettiğimiz bu gazı akciğerlerimizden atmaktayız.

Bu nedenlerden ötürü karboksiterapinin önemli bir yan etkisi bulunmamaktadır. Bazen enjeksiyon yerlerinde hafif morluklar oluşabilmekle birlikte bu etki de geçicidir.
Tıpta karbondioksit gazı, kapalı ameliyat olarak da bilinen “laporoskopi” ameliyatlarında da batın içini şişirmek için yüksek hacimlerde uygulanmaktadır.
Karboksiterapi nedir ?

Karbondioksit gazının saf, steril edilmiş, filtre edilmiş, belli ısıda, belli basınçta (2,5-3,5 bar), belli hızda, mikropartiküler akımlı olarak, periyodik bir şekilde problemli bölgelerde deri altına enjeksiyonu esasına dayanır.
Tedavi hızlı, rahat, etkili ve cerrahi olmayan bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Karboksiterapi özellikle Sellülit tedavisinde etkili bir yöntem olarak kabul görmektedir.
Karboksiterapinin ne gibi etkileri vardır ? Ne işe yarar?

1) Mikro travma etkisi; Bu etki cilt altında çoğalmasını istediğimiz fibroblast denilen hücreler üzerinde uyarıcı etki yapar. Bunun sonucu yine cilt altında elastikiyeti, gerginliği sağlayan elastin ve kollajen denilen dokuların uyarılması ile TONİFİKASYON yani gerginliktir. Fibröz sellülit denilen kötü sellülit görüntüsünün de yumuşamasını sağlar.

2) Mikroanjiogenezis etkisi; Bu terim yeni damar oluşumu demektir. Karbondioksit gazı verilen bölgede yeni damar oluşumu ile o bölgeye daha fazla oksijen gitmesi, daha fazla doku tamir elemanlarının bölgeye ulaşması, bölgedeki metabolik atılım ürünlerinin de daha kolay uzaklaştırılması sağlanır. Bunun sonucu ise dokuda OKSİJENASYON, DETOKSİFİKASYON, DRENAJ, LİPOLİTİK ETKİ (Bölgesel yağlarI parcalayarak azaltma) sağlanmış olur.

Sonuç olarak Enjekte edilen CO2 gaz sayesinde vücut savunma mekanizması olarak bölgede oksijenizyon ve dolayısıyla lipoliz (yağ arttırıcı) olayını artırır. Bunun sonucunda damarlarda genişleme ve dolayısıyla bölgeye giden kan akışında hızlanma ve kollogen, elastin sentezinde artma meydana gelir ve tedavi düzenli bir şekilde devam edildiğinde sellülitlerde azalma, bölgesel yağlanma sorunu olan (bacak,basen,karın,yan,kol,sırt…) yerlerde hızlı bir şekilde incelme ve genel vücutta kilo problemi mevcut olduğunda tedavi ile birlikte sağlıklı beslenme ve diyet programları verildiğinde genel vücutta zayıflama ve incelme meydana gelir.

Karboksiterapi nasıl yapılır?

Uygulama son derede basit olmakla birlikte, karbondioksit gazının cilt altı doku içine 30G ‘lik (0.3 mm) bir enjektörle enjekte edilmesi prensibine dayanır. Enjekte edilen gaz, yakınlardaki doku tarafından emilir (absorbe edilir).

Uygulama ile birlikte;
• Cilt altı mikro dolaşımda damar genişlemesi artar
• Kılcal damar kan akışı artar ve hızlanır
• Yağ eritici (lipolitik) etki oluşur
• Yüzeye yakın dokularda oksijen kullanma potansiyeli artar
• Su toplanmasının düzenlenmesi sağlanır (Fazla suların atılması ile)
• PH dengesi sağlanır
• Doku yenilenmesini uyarılır
• Adele, kas tonüsünün (sertliğinin) artışı sağlanır
Hangi durumlarda kullanılır?
– Selülit ve bölgesel yağlanmaların tedavisinde tek başına veya kombine olarak.
– Kırışıklık, deri sarkmaları, elastikiyet kayıpları ve çatlak tedavisinde.
– Sedef hastalığında,
– Atar ve toplardamar dolaşım bozukluklarında.
– Venöz ülserlerde.
– Ameliyat ve yara izleri

Tedavi bölgeleri ve etkileri nelerdir?

Basende, Gevşemiş ve ileri derecedeki sellülitli dokuların giderilmesi, Bölgesel yağ dokusu fazlalığının eritilmesi, Liposuction – lipoplasti öncesi ve sonrası pürüzlerin giderilmesi
Kollarda, Koltukaltı gevşekliklerinin ve sarkmalarının giderilmesi, üst kolun inceltilmesi
Göğüslerde, Gevşek ve sarkık göğüslerin toparlanması
Karında, Gevşek ve sarkık karın dokusunun düzeltilmesi, Yara ve ameliyat izlerinin giderilmesi, Doğum sonu veya kilo alma sonucu oluşan karın çatlaklarının giderilmesi

İşlem ağrılı mıdır?
Bazı hastalar enjeksiyon bölgelerinde hafif bir sızı hissedebilir. Bu genellikle bir kaç saniyeden uzun sürmez. Dolaşımın hızlanmasına bağlı olarak da 10-20 dakika süre ile hafif bir sıcaklık hissi oluşabilir.

Tedavi sonrası nelerden kaçınmak gereklidir?
Tedavi sonrası 4 saat süreyle banyo, yüzme ve sauna önerilmez. Tedaviyi izleyen dönemlerde yarım saat süreyle bölgesel travmadan kaçınmak gerekir. Bunun dışında kişiler kendi aktivitelerine devam edebilirler.

Tedavi için kaç seans gereklidir?
Sellulitlerin giderilmesi için değişmekle birlikte ortalama olarak 10-20 seansa gerek vardır. Seans sayısı sellulitin derecesi ve yaygınlığı ile orantılıdır. Haftada bir veya iki uygulama yapılabilir. Her seans ortalama 20-25 dakika sürer.
İyileşme kaç seanstan sonra görülmektedir?
Ortalama 4-5 seanstan sonra vucudunuzdaki sağlıklı gelişmeyi farkedebileceksiniz. 8-10 uygulama sonrası ciltaltı (subkutanöz) dokunuzun inceldiğini ve dokunuzun sıkılaştığını göreceksiniz. Daha sonrada sellülitlerinizin nasıl azaldığını ve kaybolduğunu gözlemleme şansınız olacak.
Tedavi etkisi ne kadar sürer?
Bu tamamen size bağlı. Uygun diyet ve egzersiz yaparsanız bu etki yıllarca devam edebilir. Eğer sellulit oluşumuna uygun bir hayat tarzını seçerseniz sellülitler yeniden oluşabilir.

LAZER EPİLASYON YÖNTEMLERİ

http://www.nutrasystem.com.tr/?m=Sayfalar&id=258&ek=32

t
1-) ALEXANDRİTE LAZER EPİLASYON
Lazer epilasyon uygulması istenmeyen tüylerden kurtulmanın en hızlı ve en sağlıklı yoludur. Lazer epilasyonda kullanılan lazer ışığının dalga boyu melanin pigmenti tarafından emilme özelliğine sahiptir. Soğutma sistemli lazer tekniği ile yapılan lazer epilasyon ile lazer ısısı cilde zarar vermeden doğrudan kıl kökünü yok eden ısıya dönüşür.
Lazer dalga boyları lazer epilasyonda tedavi seçeneklerinin kullanımını belirler. Türk insanının çok koyu olmayan ten rengi ve koyu renk kıl yapısı 755 nm dalga boyunda Alexandrite lazer epilasyon kullanımını ön plana çıkartır. Kullanım istatistikleri incelendiğinde Alexandrite lazer epilasyon cihazları FDA (Amerika Gıda ve İlaç Dairesi) onayı taşıması ve gelişmiş soğutma sistemlerine sahip olmaları açısından diğer yöntemlere göre oldukça güçlüdür. Ayrıca; kalıcı olması, yok denecek kadar az acı oluşturması, kısa sürede büyük alanlarda uygulanabilmesi ve özel bakım gerektirmemesi üstün özellikleridir.
Alexandrite sistemli cihazlar gelişmiş ayar mekanizmaları sayesinde etkili ve güvenli doz seçilebilir, hava soğutma sistemi ile acısız ve konforlu epilasyonu sağlar ki bu yüzden EPİLASYON Lazeri ödülünü almıştır.
2-) DİODE ÜTÜLEME LAZER EPİLASYON
Diode ( Ütüleme ) lazerler 810 nm dalga boyundaki lazerlere verilen genel isimdir. Farklı markada ve farklı ülke kaynaklı diode ütüleme lazerler Türkiye’de kullanılmaktadır. Diode ütüleme lazerler diğer lazer sistemlerinden farklı teknolojik özelliklere sahiptir. Epilasyonda kullanılsa da birbirlerinden önemli farklar gösterirler. Diode ütüleme lazerler diğer lazerlerden daha derine inerler. Bu nedenle derin yerleşim gösteren kıllarda daha etkin tedavi, ütüleme tekniği ile de kolaylık sağlarlar.
Diode ütüleme lazerler diğer lazer cihazlarının görmediği ince siyah, ince Bunlar daha çok yüz, sırt, kol, üst bacak bölgelerinde etkili lazerlerdir. Bu nedenle bir lazer polikliniğinde mutlaka bulunmalıdır. Tüm bölgeler ve sonuçlar değerlendirildiğinde diode ütüleme lazerler etkili lazerlerdir.
Diode ütüleme lazerlerin bir önemli avantajı da tüm cilt tiplerinde kullanılabilmesidir.
3-) ND-YAG LAZER
Nd Yag Lazer yara izleri, akne izleri ve kılcal damar tedavilerinde kullanılabilen 1064 nm. dalga boyunda bir lazer epilasyon türüdür. Lazer epilasyonda kullanılan dalga boyları arasında melanin tarafından en az tutulan ışın olduğundan cilt yanığı gibi komplikasyonlar görülmez. Yüksek etkinlik sağlamak için yüksek dozlarda çalışılması gerekir. Koyu tenli kişilerde lazer epilasyon amaçlı kullanılabilir. Lazer ışınlarının daha derine ulaşması sebebiyle uygulamalar ağrılı olabilir.
4-) IPL (Intense Pulsed Light)
IPL; yoğunlaştırılmış farklı dalga boylarında farklı renklerde filtrelenerek hedefe gönderilen ışık kaynağıdır. IPL, Örümcek ağı şeklindeki kılcal damarlar ( spider anjion ), doğumsal damar lekeleri, bacaktaki varisler, hafif sivilceler, çiller, güneş lekeleri, yüzdeki çizgi, ve kırışıklılar bu yöntemle tedavi edilebilir. IPL, cilt gençleştirme tedavisinde de kullanılır, bu işlem photo rejuvenasyon olarakta bilinir. IPL’ in bir diğer kullanım alanıda foto epilasyondur. IPL Foto epilasyon, yoğunlaştırılmış atımlı ışık (IPL) cihazı kullanılarak kılın ışık enerjisi ile yok edilme sistemidir.
5-) İĞNELİ EPİLASYON
İğneli epilasyon yöntemi kalıcı epilasyon yöntemleri arasında uygulanan en eski yöntemdir. İstenmeyen tüylerde; alexandrite, diod ütüleme lazer, n-yağ ve foto epilasyon yöntemlerin uygulanamayacağı rengi çok açık olan tüylerde, ince tüylerde, açık ve sarı tonuna yakın ve beyaz tonlardaki kıllar da başarılı olduğundan bir yöntemdir.
İğne ile epilasyon yöntemi; kişiye özel iğne ile kıl köküne kadar gidilerek kıl köküne zayıf akım uygulanması ile kıl kökünü tahrip etmesi esasına dayanır. Burada tek dikkat edilmesi gereken nokta iğneli epilasyon uygulamaları hijyenik ortamlarda, deneyimli ve uzman kişiler tarafından yapılmalıdır.

YETERSİZ BESLENME

10559936_708853259150072_3775253019043105975_n
Aşırı zayıflık, özellikle bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve hastalıklara karşı direncin azalmasına, vücut fonksiyonlarının işleyişinde bozukluklara, kronik yorgunluk ve halsizliğe, çalışma veriminde ve yaşam kalitesinde azalmaya neden olur.Dünya Sağlık Örgütü ne göre yetişkin sağlıklı bir insanın Beden Kitle İndeksi (BKİ) en az 18.5 olmalıdır. BKİ, vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğunun (m2) karesine bölünerek hesaplanır. Yetişkin bireylerde en küçük giysi bedeni olarak bilinen 36 bedenden çok daha küçük olan 32 beden olarak nitelendirilen sıfır beden, BKİ’nin 14-16 arasında olmasıdır ve bu son derece sağlıksız bir vücut ağırlığına sahip olunması anlamına gelmektedir.
 

 

İLK BESLENME GÖRÜŞMESİ

http://www.nutrasystem.com.tr/?m=Sayfalar&id=142&ek=30

Print

Toplumda sağlıklı beslenme bilincini oluşturarak yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan Özel NUTRA SYSTEM Polikliniği; Sağlıklı Zayıflama ve Beslenme konularında bireylere beslenme programlarını uygulayarak destekleyici verip, takibini sağlamaktadır. Gönder

Polikliniğimize; Obezite (şişmanlık) nedeniyle başvuran kişilerin,kan tahlilleri (AKŞ, kolesterol, trigliserit, üre, ürük asit, BUN v.b) yapılıp, bazal metabolizma hızı, vücut yağ, kas ve su oranları, “Vücut Bileşenleri Ölçümü” tekniği kullanılarak incelenmekte, bireylerin beslenme alışkanlıkları ve genel durumları değerlendirilerek, beslenme tedavileri planlanmakta ve bireysel eğitim verilmektedir.

Sağlıklı beslenme ve diyet programına başlamadan önce kilo almaya neden olan beslenme ya da yaşam tarzındaki yanlışlar ve ideal kiloya ulaşmak için hedefler doğru tespit edilmelidir. Bilgilendirme görüşmesi olan ilk görüşmede sağlıklı beslenme, diyet prensipleri ve polikliniğimizdeki uygulama ile ilgili bilgi verilmektedir. Daha sonra hastalarımızın tıbbi tanı ve tıbbi değerlendirmesi, beslenme alışkanlıkları ve genel durumları göz önüne alınarak beslenme programı oluşturulmakta ve eğitimi planlanmaktadır.

Polikliniğimizde obezite tedavisinin yanı sıra beslenme ve diyet tedavisi gerektiren tüm durumlar için gebe emzikli programı, çocuk- adölesan beslenmesi, sporcu beslenmesi, hastalıklarda beslenme, detoks programı ve diyabet gibi diğer metabolik hastalıklar için bireysel eğitim verilmektedir.

Polikliniğimize başvuran bireyler için başlangıçta haftalık periyotla görüşmeler yapmaktadır.Programının bitiminde aynı sorunun tekrar etmemesi amacıyla koruyucu programlar verilmektedir.

Kilo almaya neden olan beslenme ya da yaşam tarzındaki yanlışlar tespit edilmeli ve ideal kiloyu korumak için hedefler doğru tespit edilmelidir.

ALS Hastalığı Nedir?

Amyotrofik lateral skleroz (ALS), aynı zamanda motor nöron hastalığı olarak da anılan, merkezî sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin (nöronlar) kaybından ileri gelen bir hastalıktır.

Adsız
Hastalık, merkezî sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin (nöronların) kaybından ileri gelir. Bu hücrelerin kaybı kaslarda güçsüzlük ve erimeye (atrofi) yol açar. Ayrıca erken ya da geç hareketin birinci nöronu da hastalanır. Zihinsel fonksiyonlar ve bellek ise bozulmaz.

Kaslardaki zayıflık ellerde ya da bacaklarda, ağız-yutak bölgesinde ya da dilde başlayabilir ve sürekli ilerleyerek yayılır. Bu yayılma “bulber” alandaki kasları da tutabileceği için konuşma ve yutma güçlüğüne neden olabilir. İleri evrelerinde solunum yetersizliğine de yol açabilir. Genellikle erişkin yaşlarda (40-50) ve erkeklerde, kadınlara göre biraz daha sık görülür. Görülme sıklığı (insidansı) 100.000 de 1-1,5 civarındadır. Daha genç ve daha ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir ve genellikle zayıf insanlarda görüldüğü dikkat çekmektedir.

ALS hastalarının ortalama üç ile beş yıl yaşayabildikleri belirlenmişse de, daha uzun süre yaşayan kişiler de vardır.

Spot Peeling

http://www.nutrasystem.com.tr/?title=spot_peeling_uygulamalari&m=Sayfalar&id=111&ek=33&m_id=113&phpMyAdmin=3cd7520e232af44c835

Orta derinlikte etki eden bir peeling türüdür. Tedavi kombinasyonu ciltte oluşan melanin dağılımını homojen hale getirmek için planlanmıştır. Pigmentasyon benekleri, koyu hamilelik benekleri, melazma, post inflamatuar pigmentasyon gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır.t

 

Sağlıklı Beslenme ve Su

 
SU VE SAĞLIK
suu
Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir ve beslenmemizin vazgeçilmez bir parçasıdır. İnsan, besin almadan haftalarca canlılığını sürdürmesine karşın, susuzluk durumunda ancak birkaç gün yaşayabilir. İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre %42 ile 75 arasında değişmekle birlikte yetişkin insan vücudunun ortalama %59 u sudur. Vücut fonksiyonlarının çalışmasında, metabolizmanın dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonunun gerçekleşmesinde su son derece önemli rol oynamaktadır.

Su;
Besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınmasında,
 
Hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin düzenli çalışmasında,
 
Metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve vücuttan atılmasında,
 
Sindirim sisteminin düzenli çalışmasında,
 
Vücut ısısının denetiminin sağlanmasında,
 
Eklemlerin kayganlığının sağlanmasında,
 
Çeşitli biyokimyasal olayların gerçekleşmesinde yardımcıdır.
 
Büyüme ve vücut fonksiyonlarının devamı yeterli su alımı çok önemlidir. Yapılan çalışmalar uygun miktarlarda günlük su tüketiminin;
 
soğuk algınlığı,
 
kabızlık,
 
idrar yolu enfeksiyonları,
 
cilt sağlığının korunması,
 
organizmanın toksinlerden arındırılması,
 
kilo kontrolü programlarında zayıflamaya yardımcı olması, cildin nem ve elastikiyetinin düzenlenmesinde rol oynaması nedenleriyle selülit oluşumunun önlenmesinde yardımcı olduğu bilinmektedir.
 
Soğuk günlerde üşüdüğümüzde veya yazın çok sıcak, rutubetli günlerinde olduğu gibi aşırı sıcaklık durumunda, vücudun normal sıcaklığını korumak için suya olan ihtiyacı artmaktadır. Sıcak, nemli havalarda vücut terleyerek sıvı kaybını arttırır. Bu nedenle, sıcaklık artışının başladığı şu günlerde sıvı tüketiminin arttırılmasına özen gösterilmelidir.
 
Sabah kalkıldığında ilk yapılması gereken işlerin başında 1 bardak su içmek de olmalı,
 
Her tuvalet sonrası, kaybedilen sıvıyı yerine koymak için 1 bardak su içilmeli,
 
Egzersiz yaparken ve özellikle sıcak havalarda çalışırken su tüketimi arttırılmalı,
 
Özellikle hava ve deniz yolculuklarında su tüketimi arttırılmalı,
 
Suyu her zaman görünür bir yerde bulundurmalı, susama hissi beklenmeden su tüketmeye özen gösterilmelidir.
 
 Her gün ne kadar su içmelisiniz?
 
Genel bir kural olarak, vücutta oluşan zararlı maddelerin atımını sağlamak ve vücut sıvı dengesini koruyabilmek için 8-10 bardak (2.5 litre) su tüketilmesi önerilmektedir.
 
İnsanlar su gereksinimlerini genelde; içecekler, besinler ve metabolizma olmak üzere üç kaynaktan sağlarlar. Besin içerisinde bulunan besin öğelerinin yakılması sonucunda su oluşur. Diyette proteine göre karbonhidrat ve yağın yüksek olması metabolik suyu arttırır. Yediğimiz besinler ve içecekler yoluyla da vücudumuza su sağlarız. Örneğin sebze ve meyvelerin yaklaşık 85-% 90’ı , 1 su bardağı sütün %90’ı sudur. Gün içerisinde içtiğimiz çay, kahve, soda vb. içeceklerle ile de sıvı almaktayız. Ancak kafein içeren kahve, çay ve diğer içecekler sıvı ihtiyacını karşılasa da uygun su kaynakları olarak sayılmazlar. Örneğin kafein içeren kahve içildiğinde su alırsınız ancak diüretik etkisinden dolayı daha fazla idrar çıkışı yaparak daha fazla sıvı kaybedersiniz.
 
Sağlıklı ve güvenli su nedir?
 
Güvenilir su zararlı bakteriler, zehirli materyaller ve kimyasalları içermeyen sudur. Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış ticari amaçla satılan kaynak suları, içme suları ve doğal mineralli sularda üretim aşamaları kontrol altına alınmış ve Sağlık Bakanlığı denetimine tabii güvenli sulardır. Şehir şebeke suları da belediyelerce rutin olarak kontrol edilmekte, şehir suyunda bulunması muhtemel olan virüs, bakteri ve çeşitli patojenler çeşitli dezenfeksiyon yöntemleri ile ortadan kaldırılmaya çalışılmakta ve bu sular da güvenli hale getirilmektedir.

 

Vella Shape (Bölgesel İncelme Sıkılaşma) ve Cilt Toparlama Programları

http://www.nutrasystem.com.tr/?title=radyofrekans_sistemleri&m=Sayfalar&id=125&ek=31&m_id=126

Radyofrekans selülit, bölgesel yağlanma ve yüz bölgesinde sarkma problemlerine karşı kullanılan, ısı kontrollü bir uygulamadır.

dff

Radyofrekans ile zayıflama nedir?

Radyo dalgaları ile yüksek enerji içeren dalga boyları, cilt altı dokulara odaklanarak o bölgelerde bir miktar bir sıcaklık artışı maydana getirilir. Bu sıcaklık 41 ile 43 derece arasındadır. cilt altı bölgedeki ısı 50-55 dereceye tekabül eder. Bu sıcaklıkta ciltteki jelimsi kolajen maddeler yok olmaya başlar ve cilde şeklini veren bu maddeler yerine vücut yeniden kolajen madde üretmek zorunda kalır. Yeni üretilen kolajen bağ dokusu, eskisine nazaran daha sağlıklı ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanızı sağlar. Ayrıca radyo frekans yönteminde; artan dolaşım hızı nedeniyle metabolizma da hızlanmakta ve bölgesel yağlar yakılmaktadır. Parçalanan yağ hücreleri, lenf yoluyla boşaltım sistemine gider ve oradan da vücuttan atılır.

Radyo Frekans Hangi Bölgelere Uygulanır ?

. Bacaklar ve basen,

. Üst kol,

. Bel yan bölge 

. Karın bölgesi
. El üstü

. Yüz ve boyun kadın ve erkeklerde uygulanabilir.

Radyo Frekans Ne Sıklıkla Uygulanır ?

Haftada 1 kez olmak üzere selülit derecesine göre 8-10 seans olarak önerilmektedir.

Radyo Frekans Kimlerde Uygulanamaz?

Parkinson,ms,epilepsi,kanser-cilt kanseri vb. hastalığı olanlarda, hamilelerde, kalp pili ve vücudunda büyük metal protez bulunanlara uygulama yapılmaz.

Radyo Frekansda cilt renginin koyu olması bir sakınca mıdır?

Radyofrekans teknolojisini içeren accent, renk körü bir sistemdir. Yani hiçbir cilt tipi için sakınca teşkil etmemektedir. Bu nedenle yazın bronzlaşmayı getiren koşullarda bile tedaviye devam edilebilmektedir.

Radyo frekans sistemlerinde önemli olan Bi-polar radyo frekans+infrared+vakum+mekanik masajı bir arada uygulama imkanı sunulmasıdır.

Bunu sağlayan elos teknolojisinin

· Çapta küçülmede FDA onayı

· Selülit azaltan cihazlar kategorisinde FDA onayı

· Görünür sonuçlar için 4 tedavi protokolü

· Karın, kalça veya uylukları 30 dakikadan daha kısa sürede tedavi etme imkanı

· Adipositlerin yağ yıkım hızını uyarma gibi özellikleri vardır

Elos teknolojisi, Bi-polar Radyo Frekansı (RF), Kızıl ötesi enerjisi, negatif basınç ve doku manipülasyonuna sahiptir.

. Kızıl ötesi ve RF enerjilerinin sinerjik kombinasyonu cildi ısıtarak oksijenin hücre içi difüzyonunu artırır.

. Vakum ve özel olarak tasarlanmış silindirleriyle cildi manipule ederek güvenli ve etkin enerji aktarımını sağlar.

. Kızıl ötesi ve RF enerjilerinin sinerjik kombinasyonu deriyi ısıtarak oksijenin hücre içi difüzyonunu artırır.

. Alınan sonuç depolanan enerjinin metabolizmasını hızlandırır,

. Lenfatik drenajı artırır ve yağ hücrelerinin küçülmesini ve azalmasını sağlar.

. Sonuçta tedavi edilen vücut bölgesinde çapta küçülme ve cilt yüzeyinde daha düzgün görünüm ortaya çıkar.