CİLT SAĞLIĞI VE BESLENME (YAZI DİZİSİ 1)
Derimiz (cilt), vücudumuzun en büyük aynı zamanda dış etkenlerden en çok etkilenen organıdır. Bütün organlarda olduğu gibi ömür boyu kendini onarır ve sürekli yenilenir. Bu yenilenme süreci iç kaynaklı ve dış kaynaklı etmenlerden etkilenmektedir. İç kaynaklı etmenler yaş ve genetik mirastır. Bunlar dışında kalan bütün etmenler dış kaynaklıdır; güneş ışığına maruz kalma (üst ve orta deri), yediklerimiz, ne kadar ve nasıl yediğimiz, uyku düzenimiz ve saatimiz, fiziksel aktivite düzeyimiz ve sıklığımız, çevresel etmenler (sigara, alkol, egzoz dumanı vs.).
Derimiz kollajen ve elastin adını verdiğimiz iki ana temel proteinden oluşmakta ve çok sayıda vitamin, mineral, enzim ve esansiyel yağ asitlerini içermektedir.
Derinin yeniden yapılanma döngüsünü etkileyen dış faktörlerden biri de beslenmedir. Yaşam boyu cilt sağlığını destekleyen, koruyan ve işlevinin devamlılığını sağlayan spesifik besin öğeleri şöyledir:
. Su: Cildimiz için sayısız faydası olan su, cildi nemlendirir, arındırır, besler. Yetersiz tüketimi sonucu cilt kurur, nemini kaybeder ve çatlar. Günlük 30 ml/ kg su tüketimi ihtiyacı karşılamada yeterlidir.
. Protein :Aminoasitlerin bir araya gelmesiyle oluşan protein, hayatımız için elzem bir besin öğesidir. Et ve süt ürünleri ,yumurta, kuru baklagiller ve bazı sebzelerden alınan proteinlerin yetersizliği ciltte ödem ve pigmentasyona (lekelenme) neden olur, cilt kurur, çatlar ve elastikiyetini kaybetmeye başlar. Özellikle vejeteryan beslenen bireylerde yeterli kollajen sentezi olmaması sonucu cilt incelir, elastikiyetini kaybeder ve erken yaşlanır.
. Yağ: Et ve süt ürünlerinden, ceviz, badem, fındık gibi sert kabuklu meyvelerden, sıvı ve katı yağlardan vücudumuza aldığımız yağların tüketimi cilt sağlığı ile doğrudan ilişkilidir. Hücre zarımız özellikle linoleik ve araşidonik asit denilen lipitlerden oluşmaktadır. Yağ asitleri genellikle cilt yapılanmasında, nemlendirme ve genellikle elastikiyetten sorumludur. Yağlardan yoksun bir beslenme sonucu deri su kaybeder ve kepeklenmeye neden olur, ileride egzama görülebilir. Elzem yağ asitleri olan omega 3, 6 ve 9 yağ asitleri doğrudan hücre yapısına girmekte, dolayısıyla derinin yapısına girmektedir. Omega 3 ve 6 yağ asitleri genç görünmeyi sağlar, kırışıklıkları önler, cilt üzerindeki enfeksiyonları engeller, cildin kuruması ve yaşlanmasını önler. Omega 3 ve 6 yağ asitleri akne, siyah nokta gibi cilt sorunlarının giderilmesinde de etkilidir. Özellikle Omega 3 yağ asitlerinin yetersiz olması ciltte hassasiyete neden olmakta ve ciltte beliren siyah ve beyaz noktaların nedeni olabilmektedir. Ayrıca aşırı yağlı beslenme sonucu gözlerin çevresindeki deride sarımsı renkte yağlı madde birikimi (Ksantelazmalar) oluşmaktadır.
* Genç cilt daha çok kan akımı ve damarsal oluşumdan meydana gelmekteyken yaşlı cilt zamanla daha çok UV ışınına marul kalır, yıpranır, yer çekimine karşı koyamaz ve çöker.
. A vitamini: Cildin onarımını ve bakımını düzenler. Yeni hücrelerin oluşmasında etkilidir. İçerdiği karotenoidler ile antioksidan özellik gösterir ve UV ışınlarından korunmayı sağlar. Yetersiz alımı sonucu deride pullanma, ciltte kuruluk, kırılgan saçlar, hiper-keratinizasyon ve akne sorunları görülür.
. B2 vitamini (riboflavin): Özellikle sütte ve yoğurdun suyunda bulunan, suda eriyen B2 vitamini yetersizliği sonucu dermatit, dudaklarda ve göz çevresinde kesik şeklinde yaralar görülür, dilde renk değişikliği gelişebilir.
. B3 vitamini (niasin): Yetersizliği sonucu pellegra, deride renk değişikliği, çatlak, egzama ve pigmentasyon görülür, dil şişebilir, dudaklarda renk değişir.
. B6 vitamini (pridoksin): Cildin yapılanma sürecinde destekleyici etki gösterir. Eksikliği durumunda dudak kenarlarında ve dilde yaralar, göz ve kaşlarda lezyonlar oluşur.
. B12 vitamini: Sadece et ürünleri ile vücuda alınabilen B12 vitamini yetersizliği sonucu deri hiperpigmentasyonu, vitiligo ve saçlarda değişiklikler görülür.
. Biotin: Ana kaynağı yumurta olan biotin deri, tırnak ve saç hücrelerinde bulunan bir besin öğesidir. Yeterli olarak tüketilmemesi veya özellikle yumurtanın çiğ olarak tüketilmesi sonucunda vücut tarafından kullanılamaz ve deride yaralar, saç dökülmeleri şeklinde kendini gösterir.
. C vitamini (etken maddesi: askorbik asit): İçerdiği askorbik asit ile antioksidan özellik göstererek güneş ışınları ve hava kirliliğinin verdiği zararlı etkileri alt seviyeye indirir. Eksikliğinde skorbüt hastalığı görülür. Özellikle UVA ışınlarının oluşturduğu hasarı engeller ve kollajen sentezinde rol oynar. Pek çok kozmetik ürünün içerisinde foto yaşlanmaya karşı koruyucu olarak bulunmaktadır. Özellikle serbest radikaller sonucu yıpranan cildin onarımı için çok etkilidir.
. E vitamini (etken maddesi: alfa tokoferol): Kırışıklıkları ve cilt kuruluğunu engeller. İçerdiği alfa tokoferol ile antioksidan özellik göstererek serbest radikallerin etkinliğini azaltır veya bunların yan ürünlerini ortadan kaldırır. Özellikle UVB ışınlarına bağlı oluşan hasarın önlenmesinde etkilidir. Güneşlenmeden 8 saat sonra uygulanan E vitamini yağının cildi UV ışınları hasarlarından koruduğu ve şişme oluşumunu engellediği gözlenmektedir.
. Çinko: Yağsız et türlerinde ağırlıklı olarak bulunan çinko minerali, cilt sağlığı, cilt yağ üretimi ve akne üreten hormonların kontrolünde etkilidir. Akne çoğunlukla çinko eksikliğinin göstergesidir.
. Selenyum: Doku elastikiyetinden sorumlu olan ve güneşin zararlı ışınlarından cildi koruyan selenyum minerali, E vitamini ile bir araya geldiği zaman antioksidan özellik göstermektedir. Saç ve tırnağın yapısında yoğun olarak bulunur. Yapılan çalışmalar selenyumun deri kanserini önlemede anahtar rol oynadığını vurgulamaktadır.
. Bakır: Kollajen ve elastin sentezinde rol oynar, cildi sıkılaştırır ve esnekliğini sağlar, cilt yaralarını iyileştirir. Bakır mineralinin foto ışınların yol açtığı hasarları hızla yok ettiği, cildi esnettiği ve kalınlığını düzenlediği bilinmektedir.
. Demir: Kanımıza rengini veren demir mineralinin eksikliği sonucu tırnaklarda içe çökme (kaşık tırnak), kırılma ve çizgilenme, dilde papillanın hasara uğraması, kaşıntı, dudak mukozasının renk ve yapısının bozulması ve dudak köşelerinde çatlaklar görülür.
* Cilt hem içten hem de dıştan yaşlanır.
Cilt Sağlığı İçin Her Gün Tüketilmesi Gereken Besinler:
. Günlük taze ve renkli sebze ve meyveler
. Tam tahıllı/buğdaylı ekmek
. Az yağlı/yağsız et türleri (özellikle beyaz et), süt türevleri (süt, yoğurt, peynir, ayran, kefir)
. Ceviz, badem, fındık gibi sert kabuklu meyveler
. Yumurta
. Zeytinyağı
. Su
Cilt Sağlığı İçin Tüketilmemesi veya Sınırlandırılması Gereken Besinler:
. Alkol
. Hazır ürünler (bisküvi, gofret, çikolata, çorba, yemekler, meyve suları, her türlü soslar, salamura ürünler)
. Tuz oranı yüksek yiyecek ve içecekler (şalgam, turşu suyu vs.)
. Basit şeker grubundaki ürünler (çay şekeri, abur cubur, her türlü tatlı)
. Her türlü gazlı içecek
Ayrıca sigara…
Yorumlar